Düşünüyorsun...
Sonrasında sana ettiği yeminler, söylediği sözler geliyor. Hani şu
"senden başka..." , "ilk seni.." diye başlayan müsvette
cümleler.İnandığına mı yanarsın ? inananacak kadar aptal olduğuna mı? Utanıyorum bazen söylediğin yalanlar adına.Tabi
hiçbirşey eskiyi getirmiyor getiremedi de.. Ama istesen gelirdi , isteseydi
getirirdi öyle değil mi? İlk başlarda herşeyi boşvereyim hayatı umursamayım
diyordum sonra hayatımın bile olmadığını farkettim.Hiçbirşey olurunda değil
, o yüzden oluruna bırakılacak hiçbirşey yok ortada.İç sesimle konuşurken
düşünüyorum da iç sesim duyulsaydı olacakları tahmin bile edemiyorum.
+Geçmişe dönmek için her şeyimi verirdim.
- Her şeyin geçmişte kaldığı için dönmek istemiyor musun zaten?
+Üzülme artık, her şey geçmişte kaldı.
- Sen neden üzüldüğümü sanıyorsun ki?
+Ara ara aklıma gelmiyor değil .
-Onun hayatına girmeyi çok istediğim için belkide aklımdan çıkmıyor kim bilir?
Bu tür iç çekişmelerden sonra kendi kendime konuşmayı bile bıraktım.Geçmişi silmeye karar veriyorum fakat sildikçe boşluğa düşüyorum. Onunla ilgili herşeyi düşünmüştüm en ince ayrıntıyı bile. O okumaya doyamadığım her okuyuşumda farklı anlamlar çıkardığım fikir çürütme dayatması olmayan tek makaleydi benim için. Okumayı çok seven bi insan olduğum için gözlerimi takip eden her harfte onu arıyorum hala. Bugün karın yağması bile pek önemli olmadı. Hiç bir zaman romantik olamadığım gibi kar bana pek ilgi çekici gelmemişti. Oysaki o olsaydı beraber yürür , beraber üşürdük. Ellerimi tutar öperdi yanaklarımı , sesi bile yeterdi ısıtmaya inanın. Zaman geçtikçe daha çok üşüyorum sesini hatırlayamadığımdan olsa gerek, ısınmayı bilmez oldu vücudum, sesini bile öpmek isterdim şimdi yanımda olsaydın. Unutuyor muyum bilmiyorum ama çok özlüyorum.Soracak olursan gelmeni istemiyorum ama içimden de gitme olur mu? Unutmak diye bir şey yok. Sadece hatırlamaya ara veriyorum. Ama ara vereli çok oldu sevgilim. "Ara"lar boşlukları doldurmuyor ,hala "ara"nmayı bekliyor.. .
+Geçmişe dönmek için her şeyimi verirdim.
- Her şeyin geçmişte kaldığı için dönmek istemiyor musun zaten?
+Üzülme artık, her şey geçmişte kaldı.
- Sen neden üzüldüğümü sanıyorsun ki?
+Ara ara aklıma gelmiyor değil .
-Onun hayatına girmeyi çok istediğim için belkide aklımdan çıkmıyor kim bilir?
Bu tür iç çekişmelerden sonra kendi kendime konuşmayı bile bıraktım.Geçmişi silmeye karar veriyorum fakat sildikçe boşluğa düşüyorum. Onunla ilgili herşeyi düşünmüştüm en ince ayrıntıyı bile. O okumaya doyamadığım her okuyuşumda farklı anlamlar çıkardığım fikir çürütme dayatması olmayan tek makaleydi benim için. Okumayı çok seven bi insan olduğum için gözlerimi takip eden her harfte onu arıyorum hala. Bugün karın yağması bile pek önemli olmadı. Hiç bir zaman romantik olamadığım gibi kar bana pek ilgi çekici gelmemişti. Oysaki o olsaydı beraber yürür , beraber üşürdük. Ellerimi tutar öperdi yanaklarımı , sesi bile yeterdi ısıtmaya inanın. Zaman geçtikçe daha çok üşüyorum sesini hatırlayamadığımdan olsa gerek, ısınmayı bilmez oldu vücudum, sesini bile öpmek isterdim şimdi yanımda olsaydın. Unutuyor muyum bilmiyorum ama çok özlüyorum.Soracak olursan gelmeni istemiyorum ama içimden de gitme olur mu? Unutmak diye bir şey yok. Sadece hatırlamaya ara veriyorum. Ama ara vereli çok oldu sevgilim. "Ara"lar boşlukları doldurmuyor ,hala "ara"nmayı bekliyor.. .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder